Saturday, July 21, 2012

Azimle çabalayan taşı bile deler...

Bugün milat benim için.

Hiç bir zaman zayıf olamadım. Bebeklik resimlerime bakıyorum da kollarım, bacaklarım boğum boğum. 

Defalarca diyete başladım ve defalarca 1 ay sonunda bıraktım.

 En büyük zaafım yemek yemek...

Sevdiğim yiyeceklere asla ''hayır'' diyemiyorum.

Ailecek yemek yemeyi sevdiğimiz için kilo bizim ailenin genel sorunu haline geldi.

Normalde de sebze tüketmeyi sevmeyen, az su içen, mümkün olduğu sürece hareket etmeyen bir yapıya sahibim. 

Ama bunlara ''dur'' demenin vakti çoktan geldi...






25 yaşımı bitirdim ve bu yaz ilk defa ailemle erkek arkadaşımı tanıştırdım. 

Kendimi ''O''nun yanında resmen anne gibi hissettim. Resimlerimize baktım ağlayarak...

Bu ben miydim? 

KPSS'ye hazılanırken hayatımda resmen pause dönemi yaşamaya başlamıştım.

Hiçbir yere gitmiyor hiç alışveriş yapmıyordum. Kendimi hep 42 bedenim diye avutuyordum. 

Az önce tartıdan indim ve sonuç 85.2!!!

25 yaşında bekar bir kızın bütün düğün ve gelinlik hayallerini batırmak için en ideal kilo bence...

ve...

Bugün itibariyle bir karar verdim. 

Benim işim ve erkek arkadaşımın iş durumu kesinleşirse bana seneye yaz başında evlilik görülüyor..

Benim önümüzdeki 1 sene süresi sonunda 55 kiloya kadar düşmem gerekiyor. Ama hadi 60 olsun :)

Bu da demek oluyor ki gitmesi gereken 25-30 kg var. Of.......

Resmen sırtımda 2 kocaman damacana ile geziyorum..

Bu sefer caymamak için blog sayfası oluşturdum. Her gün resimlerle kendimi sınayacağım..

Neler yapmışım ne yemişim..

O zaman maraton başlasın.......

No comments:

Post a Comment